Karaciğer kanseri cerrahisinde ultrasonografi başarıyı artırıyor

Karaciğer kanseri cerrahisinde ultrasonografi başarıyı artırıyor

Kanser kaynaklı ölümlerde dördüncü sırada yer alan karaciğer kanseri cerrahisinde başarılı sonuçlar alınmasında en önemli faktörlerden biri de kullanılan görüntüleme yöntemleri oluyor. Cerrahi sonrası geride tümör bırakmamanın öneminli bir kriter olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Ender Dulundu ameliyat öncesi ve sırasında uygulanan ultrasonografi, tomografi, MR, Pet CT gibi görüntüleme yöntemlerinin hayat kurtardığını ifade etti.

KİLO KAYBI, GÜÇSÜZLÜK, ATEŞ GİBİ BELİRTİLERE DİKKAT!

“Sağlıksız hücrelerin karaciğerde yayılması ve büyümesi ile ortaya çıkan karaciğer kanserinin görülme sıklığı giderek artıyor. Karaciğer kanseri başta sıklıkla bulgu vermeyen ve maalesef sessiz bir şekilde ilerleyen bir hastalıktır. Genellikle büyüdükçe sağ tarafta karnın üst kısmına, sırtta veya omuza vuran ağrıya, tokluk hissine ve şişkinliğe neden olabilir. Yorgunluk, bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı, güçsüzlük, ateş, gözlerde ve ciltte sararma, bacaklarda ödem görülebilir.”

AMELİYAT KARARI EKİP ÇALIŞMASI İLE VERİLMELİ

“Karaciğer cerrahisinin başarısını etkileyen belirli faktörler vardır. Bunların başında tümörün karaciğerdeki yerleşimi gelir. Yine karaciğerdeki tümör sayısı, karaciğerdeki kitlelerin dağılımı, tümörlü dokular çıkartıldıktan sonra geriye kalacak karaciğer dokusunun miktarı ve kalitesi de önemlidir. Tüm bu faktörlerin değerlendirilip hastanın ameliyat olup olmayacağına karar vermek cerrahın tecrübesi ve hastane koşullarını çok önemli hale getirmektedir. Yine karaciğer kanserlerinde ameliyata karar verirken ekip çalışması da oldukça önemlidir. Ameliyat kararını veren ekip içinde onkolog, cerrah, gastroenterolog, radyolog, girişimsel radyolog ve nükleer tıp uzmanı mutlaka bulunmalıdır. Her uzman hastayı kendine göre değerlendirir ve ameliyat kararı en sağlıklı şekilde verilir. Onkolog, hastalarda kemoterapiye başlayarak bu tümörlerin sayısını küçültür veya azaltır. Nükleer tıp uzmanı ve girişimsel radyolog, radyoembolizasyon veya kemoembolizasyonla tümör boyutunu küçültüp ameliyata uygun hale getirebilir.”

ULTRASONOGRAFİ İLE EK TÜMÖRLER YAKALANABİLİR

“Ameliyatın başarısını etkileyen diğer önemli bir unsur da ameliyat sırasında ultrasonografinin yapılıyor olmasıdır. Karaciğer kanseri cerrahisinde bütün görüntüleme yöntemlerine rağmen yaklaşık yüzde 3-15 arasında değişen bir oranda ek tümör görme ihtimali mevcuttur. İşte bu noktada ameliyat sırasında ultrason kullanımı devreye girer. Ameliyat sırasında ufak ultrason propları, direkt karaciğer yüzeyine konulur ve bu şekilde saptanamamış ek lezyonların görülme şansı olur.”

HASTADA TÜMÖR BIRAKMADAN CERRAHİ SONLANDIRILABİLİR

“Açık ya da laparoskopik cerrahi sırasında karaciğere direkt olarak uygulanan ultrasonografi ile hem ameliyat öncesinde yapılmış her türlü görüntülemeye rağmen görülememiş  lezyonların bulunup müdahale edilmesi ve böylece nüks ihtimalinin en aza indirilmesi hem de çok sayıda olan veya kötü yerleşimli tümörlerin etraf dokulara zarar vermeden ve maksimum sağlam karaciğer dokusu korunarak çıkartılmasını mümkün kılar. Özellikle hasarlı karaciğere sahip hastalarda (siroz, yağlanma, kemoterapinin etkileri) karaciğerin önemli damarsal yapılarını ve maksimum karaciğer dokusunu koruyacak şekilde bir cerrahiyi gerçekleştirerek hastada tümör bırakmadan cerrahi sonlandırılabilir.”

KARACİĞER KANSERİ RİSKİNİZİ AZALTIN!

  • Karaciğer hastalıkları konusunda deneyimli bir hekime düzenli muayene olun.
  • Doktorunuzla viral hepatitlerden korunma konusunda bilgi alın.
  • Hepatit A ve hepatit B için aşılanın.
  • Siroz veya kronik karaciğer hastalığınız varsa doktor kontrollerinizi ihmal etmeyin.
  • Doktorunuzun tedavi öneri ve tavsiyelerine uyun. Düzenli olarak kanser taramasından geçin.
  • Eğer çok kilolu, obez ya da diyabetikseniz veya aşırı alkol kullanıyorsanız mutlaka bir doktor kontrolünde olun.

Prof. Dr. Ender Dulundu